6 Mayıs 2009 Çarşamba

EFSANE FLAMENKO KADINLARI-2, CARMEN AMAYA










Flamenkoda kadınların varoluşunu değiştiren, zapateadoların çok kullanıldığı erkek dansını kadınların da yapabileceğini dünyaya duyuran, ilk kez pantolonla dans eden efsane bailaora Carmen Amaya...



Carmen Amaya 1913 Yılı'nda Barcelona'da, Katalan çingenesi bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiş. Babası El Chino dönemin ünlü gitaristlerinden olduğu için Carmen de küçük yaşlarda flamenkoyla ilgilenmeye başlamış. Henüz 6 yaşındayken, La Capitana sahne adıyla, babasına el Restaurante Las Siete Puertas en la Taberna de El Manquet, en el Chiringuito de La Puerta de la Paz, Casa Escaño ve daha bir çok Barcelona flamenko mekanında eşlik etmeye başlamış.Carmen Amaya hiç bir okulda dans eğitimi almamış, onun okulu içgüdüleri ve içinde bulunduğu çingene hayatındaki gözlemleri olmuş. Vahşet ve asaleti birleştiren yorumu onu önce Paris'e ardından da dönemin en önemli Madrid sahnelerine taşımış.
İspanya iç Savaşı Sırasında bir çok sanatçı gibi o da bir süreliğine vatanından uzak kalmak durumunda kalmış.Lisbon, Londra, Paris, Arjantin, Brezilya, Chile, Colombia, Cuba, Meksika, Uruguay, Venezuela ve New York'ta bir flamenko efsanesine dönüşen Carmen Amaya, 1947'de İspanya'ya dönmüş.1963'te böbrek yetmezliğinden ölünceye dek de Avrupa ve Amerika'da dans etmeye devam etmiş.
Sert bakışları sayesinde sinemacıların da dikkatini çeken Amaya bir çok sinema filminde de rol almış: "La hija de Juan Simón" (1935), "María de la O" (1936), alongside Pastora Imperio, "Sueños de gloria" (1944), "Vea a mi abogado" (1945) and "Los Tarantos" (1963).
Carmen Amaya'yı izlemek size çingene olmakla ilgili çok şey anlatır. Çünkü o yaşadığı anın içinde öyle kaybolur ki ondan yayılan duende sizi de içine çeker , ancak kaybedecek fazla bir şeyi olmayan biri kendini bu kadar bir duyguya teslim edebilir diye düşünürsünüz.Flamenkonun zil, şal ve gülden ibaret olmadığının, çok daha karanlık bir alt metin barındırdığının capcanlı örneğidir Carmen Amaya, o yüzden onu hesapsızca sevemezsiniz ama izlemekten de kendinizi alıkoyamazsınız...

3 yorum:

  1. Siento no hablar turko.

    Buen blog de flamenco:

    http://flamencoapaloseco.blogspot.com/

    Saludos

    YanıtlaSil
  2. Me gusta mucho tu pagina, pero lo que oasa es que el megaupload esta prohibido en Turquia:(
    Hay de todo en tu blog. Gracias

    YanıtlaSil
  3. Para evitar los problemas con Megaupload, he puesto mirror a otros almacenes en muchas entradas.

    Saludos

    YanıtlaSil