28 Mayıs 2009 Perşembe

CAFE CANTANTES
















Flamenko tarihinde belli bir döneme de adını veren Cafe Cantanteler 19. Yüzyılda flamenkonun icra edildiği gece klüpleridir.İlk Cafe Cantante 1842'de Sevilla'da açılmış.1860'larda Garanada, Cadiz, Jerez ve diğer Endülüs şehirleri ile Madrid ve Barcelona'ya yayılmış. Genellikle gaz lambalarıyla aydınlatılan düz ve büyük bir oda, odanın sonunda bir sahne ve aficionadolar, ( flamenko izleyicileri) için yerleştirilen tahta iskemle ve masalar cafe cantantenin başlıca özellikleri. Performans sergileyecek olan cantantesin(şarkıcılar), tocadoresin (gitaristler) bailaoras y bailaoresin ( erkek va kadın dasçılar) genellikle gitano ( çingene) soyundan gelmesine dikkat edilmekle birlikte bazen payolara yani çingene olmayan flamenkoculara da rastlanırmış.



Cafe Cantantelerin flamenkonun gelişmesinde önemli rol oynamasının en büyük sebebi, daha önce dağınık halde bulunan flamenko sanatçılarını bir araya getirmiş olmasıdır. Düzenli iş düzenli maaş demektir ve çingene halklarının kendilerini flamenkoyla ifade edebilmeleri için büyük bir kapı açılmış olur.Bu sayede müzikte ve dansta büyük bir rekabet ve buna bağlı da gelişim başlar.Çingene müziği ve geleneksel endülüs müziği arasındaki etkileşim flamenkoyu zenginleştirir. Soleares, Suiguiria ve Martinete gibi cante Jondoları ve cante intermedio denen bulerias, alegrias, tangos gibi paloları icra eden çingene sanatçılar,endülüsün malaguneasını, verdialesini, tarantosunu, granadinasını ve daha bir çok paloyu da repertuarlarına katarlar.Daha önceleri dans edilmeyen palolarda dans edilmeye başlar.Mejorana (1862-1922) ilk defa Soleares palosunda dans eder.Bu, önceden cantenin gerisinde kalan dansın gelişmesine yol açar.Cafe Cantante dönemi 1915'lere dek devam eder. Son döneminde içine ida y vuelta ( gidiş-dönüş) şarkıları adı verilen Guajiras ve Rumba'nın flamenkoya girişini de kapsıyor.Federico Garcia Lorca da bir cafe cantante fanatiği olarak Poema del Cante Jondo eserinde; Cafe Cantante, Retrato de Silverio Franconetti ve La Guitarra şiirlerinde cafelerdeki ambiansı anlatmış. Flamenkonun en gösterişli dönemi değil belki cafe cantante dönemi ama ben en çok o dönemde yaşamak isterdim. Flamenkonun henüz sahne sanatı haline dönüşmediği, modern dansla karışmadığı, aficionado ve sanatçı arasında çok yakın bir iletişimin yaşandığı bir dönem...



Bu dönemi Cuadro ve Tablao Flamenco'ların popülerleştiği dönem izliyor. E o da haftaya:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder