Flamenko yolculuğumda yine yeni bir duraktayım:) Bu kaçıncı oldu bilmiyorum. Her seferinde aynı heyecanı duyuyorum. Bazı insanlar birşeyler bitti diye üzülür ben hep yenisi başlayacak diye seviniyorum. Yeni okulum Fazıl's Dance Stüdyo. Kumbaracı Yokuşu'nda. Dükkana azıcık mesafede. Tarihi bir binanın 1. katında. İçerisi Amor de Dios'a benziyor. Tabi onun 10'da biri kadar büyüklüğü ama duvarlar, eski mobilyalar, soyunma odası... gerçekten çok benziyor. Sahiplerinin flamenkoyu sevdikleri belli. Mutluyum en sonunda derdimi anlatmak için yırtınmama gerek kalmayacak. Bizim çalışacağımız stüdyo Türkiye'ye göre ufak, İspanya'ya göre büyük. Onlar hem daha minyonlar hem de flamenkonun yarım metrekare içinde yapılması gerektiğini daha iyi özümsemişler. Zemin çok güzel, artık bacacıklarımız hiç ağrımayacak (egzersiz yüzünden olacakları saymıyorum).Bir tane kedi var okulda, tekir. Arada derslere giriyor o da:) dün biz esnerken o da esneme hareketleri yaptı. Tabi bizden daha iyi yapıyor.
Öğrencilerim çok harikalar. Flamenkoyu seviyolar, bana daha da çok sevdiriyolar. Çok güzel dans ediyolar, bazen beni çok şaşırtıyolar. 3 derste anca çıkar dediğim ayaklar 15 dakikada öğreniliyor. Ben de her seferinde başka setler hazılıyorum böylece ben de gelişiyorum. Bir tane bile gıcık tip yok aralarında. Hiç bir ego çatışması yok. Tahtalara vuruyorum, sürekli şükrediyorum. Farruca çalışıcaz bu dönem. Farruca zor zanaat. Tamamen kendine has bir ruh hali var. Kibirli değil onurlu, duyarlı çok.Galicia'dan geldiğine dair rivayetler var.Flamenkoda her şey rivayet zaten...Gades'inki bence en güzeli.
Güzel olucak bu sene, hissedebiliyorum. Başlangıç sınıfını heyecanla bekliyorum...