Jerez'le aramızdaki ilk görüşte aşktı... 9 senedir flamenkoyla iç içe yaşıyorum, onlarca İspanya şehrine gitme fırsatım oldu. Ne Barcelona'nın rengarenk sokakları, ne Madrid'in şahane Tablaoları ne de Sevilla'nın Triana'sı... Jerez bambaşka bir yer. Trene binersiniz en şık kadınlar Jerez'de inerler. Pazar günü sokaklarda bayram havası eser. En güzel yemekler Jerez'de yenir ve en güler yüzlü insanlar da oradadır.Penaların en şahaneleri, dükkanların en puantiyelileri, esnafların en yardımseveri de Jerez'dedir. En mükemmel workshoplar, en muhteşem flamenco festivali de... Festivali ayrıca anlatmak istiyorum ama önce Jerez'e yolu düşenler için hazırladığım küçük rehberciğimi paylaşıyorum.
JEREZ DE LA FRONTERA
Sevilla’ya trenle 1 saat, Cadiz’e ise 15 dakika uzaklıkta en küçük Endülüs şehirlerinden biri. Bir Alcazar (kale) bir catedral ve de birkaç tane meydandan oluşuyor.
Görülecekler:
Teatro Villamarta
Alcazar
Catedral
Centro Andaluz de Flamenco (flamenko kültür merkezi, binası şahane)
Barrio del Santiago (çingene mahallesi)
Zoco de Artesania (hediyelik değişik ürünlerin satıldığı çok tatlı avlusu olan bi yer)
Tio Pepe fabrikası
At gösterileri (biz gitmedik ama çok güzelmiş)
YEME İÇME:
Jerez deyince akla ilk gelen içki Brandy. Özellikle Tio Pepe marka olanı bütün şehri kaplamış durumda.
Gastronomi konusunda bence Jerez mükemmel. Her şey taptaze, çeşit çok bol, lokantalar çok şık ve süper lezzetli.
Benim şehirdeki favorim kesinlikle Bar Juanito.
Bar Restaurante Juanito, Pescadería vieja, 8 y 10
Çok geleneksel bir lokanta. Özellikle Carne de Toro con patatas (patatesli boğa eti) denemenizi öneririm. Onun dışında menüdeki her şey süper! Gerçekten boğulana kadar yiyebilirsiniz. Yemek sonunda da yerbalı içkiden sipariş edin mutlaka.
Café Teatro, Teatro Villamarta’nın hemen yanı
Tapas Bar olarak ben en çok burayı beğeniyorum. Gündüz oturup bira içmek için de çok güzel. Açık havada bütün gün yayılabiliyosun.
Bunlar dışında adını bilmediğim bir sürü tapas bar ve Cerveceria(birahane) var. Zaten beğendiğinize girersiniz. Oralarda Jamonlu bocadillo, tortilla, ve salamura balık çeşitleriyle karnınızı doyurabilirsiniz.
TETERIA
Çok güzel çayhaneler var. Benim en sevdiğim, Centro Andaluz de flamenco’ya sırtınızı verdiğinizde ilerde solda olan. Şahane bir dekorasyonu var 100 çeşit çay var.En güzeli her çeşit içki de var. İşte Endülüs’e hasta olmak için bir sebep daha!
FLAMENCO
Jerez demek flamenko demek. Pek turistik ortamlar yok burada. Sevilla’dan farklı olarak Jerez’de turistik tablao sayısı çok az. Onun yerine Pena (Penya diye okunuyor) diye bir olay var. Her gece şehrin bir yerindeki bir mekanda toplanılıyor ve ailecek çıkıp şarkı söyleyip dans ediyolar ve gerçekten kopuyolar ve dolayısıyla siz de kopuyosunuz. Otele o akşamki oenanın adresini sorarsanız size söyleyeceklerdir zaten.(Penalar gece yarısından sonra başlar sabaha kadar devam eder)
GECE HAYATI
Penalar dışında çok kuvvetli bir gece hayatı yok ama calle Francos diye bir cadde var zaten gündüz gezerken de oralarda takılıcaksınız çoğu zaman.Dar uzun bir cadde, onun üzerinde güzel lokanta ve barlar var. Kafanıza göre takılabilirsiniz. Yolun en sonunda bir 3 yol ağzına geliyosunuz orda solda güzel bi tapas bar var. Gece yorgunluktan öldüğünüzde “hay caldo?” (kaldo)diyosunuz onlar da şahane limonlu tavuklu pataesli veya jamonlu pirinçli çorbamsı bişeyler hazırlıyolar, yeniden doğuyosunuz. Gece çok çılgın bi olay yok ama ne biliyim ben bayılıyorum orda gece çıkmaya da. Barmenler süper kafa oluyolar ve içkiyi dayadıkça dayıyolar. Bi de biraz kromatik bi toplum oldukları için sürekli Whisky cola içiyolar. Ben başta ne bu yaa 80lerde miyiz diyodum sonra bi alıştım. Acaip iyi geliyo insana buz gibiJ
KONAKLAMA
Biz festivalden dolayı Teatro Villamarta’nın hemen yanındaki Hotel Dona Blanca’da kaldık. Çok temiz ve tatlı bir otel. Ama en en merkezde diil.Bir de az önce bahsettiğim Teteria!nın tam karşısında bir otel var. Böyle avlulu mavlulu çok harika. Orayı gözüme kestirdim ama adını bulamadım.
EVEET SİZE ÇOK İYİ TATİLLER DİLİYORUM! benim için de bol bol Cruz Campo için ve de tapas yeyin ve de flamenco izleyin.
Sevilla’ya trenle 1 saat, Cadiz’e ise 15 dakika uzaklıkta en küçük Endülüs şehirlerinden biri. Bir Alcazar (kale) bir catedral ve de birkaç tane meydandan oluşuyor.
Görülecekler:
Teatro Villamarta
Alcazar
Catedral
Centro Andaluz de Flamenco (flamenko kültür merkezi, binası şahane)
Barrio del Santiago (çingene mahallesi)
Zoco de Artesania (hediyelik değişik ürünlerin satıldığı çok tatlı avlusu olan bi yer)
Tio Pepe fabrikası
At gösterileri (biz gitmedik ama çok güzelmiş)
YEME İÇME:
Jerez deyince akla ilk gelen içki Brandy. Özellikle Tio Pepe marka olanı bütün şehri kaplamış durumda.
Gastronomi konusunda bence Jerez mükemmel. Her şey taptaze, çeşit çok bol, lokantalar çok şık ve süper lezzetli.
Benim şehirdeki favorim kesinlikle Bar Juanito.
Bar Restaurante Juanito, Pescadería vieja, 8 y 10
Çok geleneksel bir lokanta. Özellikle Carne de Toro con patatas (patatesli boğa eti) denemenizi öneririm. Onun dışında menüdeki her şey süper! Gerçekten boğulana kadar yiyebilirsiniz. Yemek sonunda da yerbalı içkiden sipariş edin mutlaka.
Café Teatro, Teatro Villamarta’nın hemen yanı
Tapas Bar olarak ben en çok burayı beğeniyorum. Gündüz oturup bira içmek için de çok güzel. Açık havada bütün gün yayılabiliyosun.
Bunlar dışında adını bilmediğim bir sürü tapas bar ve Cerveceria(birahane) var. Zaten beğendiğinize girersiniz. Oralarda Jamonlu bocadillo, tortilla, ve salamura balık çeşitleriyle karnınızı doyurabilirsiniz.
TETERIA
Çok güzel çayhaneler var. Benim en sevdiğim, Centro Andaluz de flamenco’ya sırtınızı verdiğinizde ilerde solda olan. Şahane bir dekorasyonu var 100 çeşit çay var.En güzeli her çeşit içki de var. İşte Endülüs’e hasta olmak için bir sebep daha!
FLAMENCO
Jerez demek flamenko demek. Pek turistik ortamlar yok burada. Sevilla’dan farklı olarak Jerez’de turistik tablao sayısı çok az. Onun yerine Pena (Penya diye okunuyor) diye bir olay var. Her gece şehrin bir yerindeki bir mekanda toplanılıyor ve ailecek çıkıp şarkı söyleyip dans ediyolar ve gerçekten kopuyolar ve dolayısıyla siz de kopuyosunuz. Otele o akşamki oenanın adresini sorarsanız size söyleyeceklerdir zaten.(Penalar gece yarısından sonra başlar sabaha kadar devam eder)
GECE HAYATI
Penalar dışında çok kuvvetli bir gece hayatı yok ama calle Francos diye bir cadde var zaten gündüz gezerken de oralarda takılıcaksınız çoğu zaman.Dar uzun bir cadde, onun üzerinde güzel lokanta ve barlar var. Kafanıza göre takılabilirsiniz. Yolun en sonunda bir 3 yol ağzına geliyosunuz orda solda güzel bi tapas bar var. Gece yorgunluktan öldüğünüzde “hay caldo?” (kaldo)diyosunuz onlar da şahane limonlu tavuklu pataesli veya jamonlu pirinçli çorbamsı bişeyler hazırlıyolar, yeniden doğuyosunuz. Gece çok çılgın bi olay yok ama ne biliyim ben bayılıyorum orda gece çıkmaya da. Barmenler süper kafa oluyolar ve içkiyi dayadıkça dayıyolar. Bi de biraz kromatik bi toplum oldukları için sürekli Whisky cola içiyolar. Ben başta ne bu yaa 80lerde miyiz diyodum sonra bi alıştım. Acaip iyi geliyo insana buz gibiJ
KONAKLAMA
Biz festivalden dolayı Teatro Villamarta’nın hemen yanındaki Hotel Dona Blanca’da kaldık. Çok temiz ve tatlı bir otel. Ama en en merkezde diil.Bir de az önce bahsettiğim Teteria!nın tam karşısında bir otel var. Böyle avlulu mavlulu çok harika. Orayı gözüme kestirdim ama adını bulamadım.
EVEET SİZE ÇOK İYİ TATİLLER DİLİYORUM! benim için de bol bol Cruz Campo için ve de tapas yeyin ve de flamenco izleyin.
Bir sonraki yazım tabi ki Festival de Jerez hakkında olacak:)